top of page

Aktüel, Potansiyel ve Aksiyon

  • Yazarın fotoğrafı: Orhun Ozbalkan
    Orhun Ozbalkan
  • 18 Eyl 2023
  • 2 dakikada okunur

Aktüel - Potansiyel - Aksiyon
Aktüel - Potansiyel - Aksiyon

Bu yazıda gerek ürün yönetiminde gerekse hayatımızın diğer kısımlarında yeni şeyler üretirken kullandığımız üç kavrama değinmek istedim. Zira, taş üstüne taş koyabilmek için bu üçünü dengeli kullanmak çok mühim. Terazinin ayarı kaçtığında kanvaslar, diyagramlar derken çıktı üretemiyor veya durmadan aldığımız aksiyonlar içerisinde tükenebiliyoruz.

Bu önemli üç kavram ise; “aktüel” , “potansiyel” ve “aksiyon” olarak sıralanıyor. Üçünü de kısaca açıklayayım.


Aktüel: Güncel durumu ifade eder. Bir heykeltıraş için bu bir mermer kayasıdır. Bir ürün yöneticisi için ise ürünün (as-is) mevcut halidir veya hiç ürün yoksa eldeki kaynaklar ve altyapıdır.


Potansiyel: Gelecekte olabilecek ancak henüz elimizde bulunmayan halidir. Yine aynı örnekten devam edersek; heykeltıraş için mermer kayasından ortaya çıkacak sanat eseri, ürün yöneticisi için ürünün gelecekteki (to-be) halidir.


Aksiyon: Aktüelin potansiyeline ulaşması için yapılması gerekenleri ifade eder. Heykeltıraşın, taşı yontması ve şekil vermesi, ürün yöneticisinin paydaş görüşmeleri, geliştirmeler, pazarlama briefleri vs. yapması gerekir.


Yazıya devam etmeden önce şunu da belirtmek isterim: yaşamın doğası gereği, aktüelin potansiyeline dönüşmesinin yegane yolu aksiyon almaktır.


Tanımlardan sonra biraz da dengeyi kaçırınca neler oluyor onlara değinmiş olayım. İtiraf etmeliyim ki ben de kendimi sık sık terazinin ayarını kaçırmışken buluyorum.


Dengenin kaçtığı durumlar:


Fazlasıyla aktüele odaklanmak: Bu duruma düştüğünüzü aklınızdan geçen ve genellikle “ama” ile başlayan cümlelerle tespit edebilirsiniz “ama bizim altyapımız yeterli değil” , “ama onu yaparsak bunu yapamayız” , “ama bu ürünü satın alan olmaz ki” vs. Aktüele takılıp kaldığımızda hem potansiyelleri kaçırmış oluyoruz hem de aksiyon alacak motivasyonumuzu kaybediyoruz.


Fazlasıyla potansiyele odaklanmak: Bu duruma düştüyseniz genellikle uzun bir süredir kanvaslar çiziyor, workshoplar yapıyor, şemalar hazırlıyor, araştırmalar yapıyorsunuzdur. Elinizdeki mevcutu ve kaynakları iyice düşünmemişseniz ve aksiyon almıyorsanız hayaller/hayatlar arasındaki farka düşmeniz olası.


Fazlasıyla aksiyona odaklanmak: Eğer bu durumdaysanız kendinizi açık bir denizde nereye gideceğinizi bilmeden bir o yana bir bu yana kürek çekiyor gibi hissedersiniz. Tabi mevcut durumu “aktüel” ve hedeflenen yeri “potansiyeli” bilmeden çırpınıp durmak enerjinizin çabuk tükenmesine neden olacaktır.


Peki bunun ideali ne? Orasını ben de tam bilmiyorum ama özetle, kişiye, ürüne, kültüre göre hangisine ağırlık verileceği değişmekle birlikte önce mermer kayasının içindeki Davut heykelini hayal etmek sonra eldeki kaynaklara bakmak, sonra da işe koyulmak gerekiyor. Ardından aralarda yine bu üçü arasında geçiş yaparak ilerlemek…

 
 
 

Commentaires


PM in Real Life

©2023, pminreallife.

bottom of page